Gündem

5816 sayılı kanun, hukuk reformu kapsamına alınacak mı?

Habervakti.com yazarı Prof. Dr. Ali Seyyar kaleme aldığı son yazısında senelerdir tartışma konusu olan 5816 sayılı kanunu gündeme taşıdı.

Akademisyen yazar Prof. Dr. Ali Seyyar, Atatürk'ü koruma kanunu olarak bilinen 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında” ki kanunu gündeme taşıdı. Atatürk'e hakaret etmeden eleştiren birçok aydının bu kanun kapsamında yargılandığını da ifade eden seyyar, "5816 sayılı kanun, hukuk reformu kapsamına alınacak mı?" sorusunu sordu.

İşte o yazı:

Hatırlayalım. Dinî özgürlükler açısından milletin umudu olarak iktidara gelen Demokrat Parti (DP), her ne kadar ezanı tekrar aslı gibi okutulmasına izin verdi ise de sanki sinsî bir plân dâhilinde Atatürk heykellerine yapılan saldırılar sonucunda hem Atatürk’ü koruyan o malum 5816 sayılı kanunu çıkarttı, hem de TCK’da Müslümanların özgürce düşünmelerini yasaklayan 163. maddeyi ekledi. Böylece muhafazakâr bir hükümet eliyle Kemalist rejimin devamlılığını sağlayan kanunî tedbirler alınmış oldu.

Kamuoyunda “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinen 1951 tarih ve 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun”, Atatürk'ün hatırasına alenen hakarette bulunan bir vatandaşın bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını öngörmektedir. Ne var ki geçmişte ve hatta bugün de Atatürk’ün şahsına yönelik olarak herhangi bir söz sarf etmedikleri haldeilkelerini, inkılaplarını veya şahsî düşüncülerini fikrî yönden eleştiren aydınlar, bilim insanları veya siyasetçiler de genelde bu kanun kapsamına alınmış ve cezalandırılmıştır.

5816 sayılı kanun olduğu sürece belki Atatürk’ü (devrimci-radikal) Atatürkçülerin kurguladıkları tozpembe “Kemalizm” ideolojisi içinde korumak mümkündür ama Atatürk’ü anlamak hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Türkiye’de her yıl bilmem kaç kez değişik vesilelerle Atatürk ve devrimleri anılır, bir vatan kurtarıcısı, bir “dahî”, bir “ulu önder” bir “başöğretmen” olarak takdim edilir ama buna rağmen Türkiye’de hemen hiç kimseşahıs olarak ne gerçek Atatürk’ü bilir, ne de devrimlerin içeriğini anlamıştır.

Buna engel olanaslında 5816 sayılı kanundur. Atatürk’ü doğru veya yanlış istediğiniz kadar methedebilirsiniz, yüceltebilirsiniz ama ona veya devrimlerine karşı hakaret, şiddet, öfke ve kin içerikli fikirler içermese dahî olumsuz bir görüş beyan etmek, halen Atatürk düşmanlığı veya vatan hainliği ile eş anlamlı tutulmaktadır.

Bu kanun sayesinde koyu Kemalistler, kurguladıkları Kemalist devrimlerin aleyhine olabilecek her türlü görüşün ortaya çıkmasını engelleyebildikleri için, köhnemiş ideolojileriyle kendilerini güçlü ve rakipsiz zannedebilmiştir. Üstelik bu kanun aracılığıyla derin Kemalist güçler, değil tarihçileri ve fikir adamlarını hizaya sokmak, gerekli gördüklerinde devrimlerin ruhuna aykırı davranıldığı iddiasıyla orduyu göreve çağırıp meşru hükümetleri devirmek veya hizaya sokmak gibi plânlarını da uygulayabilmektedir.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...