TOMRİS NE DEMEKTİR?
Tomris’in kelime olarak ‘temir’ yani ‘demir’ anlamına geliyor. Tomyris olarak da kullanıldığı yerler oluyordu.
TOMRİS HATUN KİMDİR?
Tomris Hatun tarihte bilinen ilk Türk kadın hükümdardır. M.Ö 6. yüzyılda yaşamış, Büyük Saka hükümdarı Alp Er Tunga’nın torunu olarak bilinir. Persleri büyük bir yenilgiye uğratan Saka Kraliçesidir. İşte Tomris Hatun’un hayatı.
TOMRİS HATUN
Alp Er Tunga’nın vefatından sonra askeri ve siyasi olarak zayıflayan sakalar, aynı yüzyıl içinde yaşayan Persler ile savaş halindeydi. Perslerin başında dönemin gördüğü en büyük ve en acımasız hükümdarlardan olan Kiros vardı.
Kiros; Medler, Urartular, Manna Krallığı, Lidya Krallığı ve Babil’i ele geçirdikten sonra gözünü kuzeydoğuda bulunan Türk topraklarına dikmişti. Kocasının ölümünden sonra sakaların başına Tomris Hatun geçmişti. Sakaları tekrar bir araya toplamış ve ordusunu güçlendirmişti.
Tomris Hatun barışçıl ama savunmaya önem veren bir yapıya önem göstermiş, bunu bir zayıflık olarak gören Pers İmparatoru Büyük Kiros ise hiç durmadan Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler Saka topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey bulamıyorlardı. Çünkü Sakalar geri çekiliyor ve savaş için uygun bir mevzi ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan Büyük Kiros İran'a geri dönmek zorunda kalıyordu.
Kiros her ne kadar acımasız bir hükümdar olsa da siyasi oyunlara önem veren birisiydi. Bir süre sonra kendisine tabî olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Sakalarla savaşmayacağını öne sürüyordu. Tomris Hatun ise bu teklifin altında yatan gerçeği görmüş ve teklifi reddetmiş. Tomris Hatun’a göre Kiros’la evlenmesi halinde Türk (Saka) toprakları Kiros’un denetimine geçecektir.
Buna kızan Büyük Kiros büyük bir ordu toplayarak tekrar Saka topraklarına girdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardı. Bu sırada Tomris Hatun ordularını ırmağın diğer tarafına geçirmiş ve konumlanmıştı.
Kiros’a bu işten vazgeçmesi için bir mektup gönderdi, ancak Kiros Türk topraklarını takıntısı haline getirmişti ve almadan gitmeyi düşünmüyordu. Tomris Hatun ordusunu geri çekerken tüm kuyuları kapattırmış ve otları kestirmişti. Böylece pers ordusunu yıpratmayı planlıyordu.
Nitekim persler ırmağı geçtiklerinde boş kuyularla ve hayvanlarını otlatamayacakları çayırlarla karşılaştılar. Artık savaş kaçınılmazdı ve Tomris Hatun’un orduları savaşa hazırdı.
İki ordu aralarında birkaç kilometre kalacak şekilde konumlandılar. Havanın kararması üzerine savaşa tutuşmayıp havanın aydınlanmasını beklediler.
Ancak Kiros hain planlarından birini daha gün yüzüne çıkarmış ve tam iki ordunun arasına içinde kadınların, eğlencenin ve tüm gece yetecek kadar şarabın bulunduğu bir çadır kurdurmuştur. Tomris Hatun’un oğlu ve askerleri bu çadırı fark ederek olay yerine gelir, pers muhafızlarını kılıçtan geçirerek içeriye girerler.
Ancak içerisi büyülü derecede çekicidir ve kendilerini bu ortama bırakırlar. Herkes sarhoş olduktan sonra Kiros çadıra bir saldırı gerçekleştirerek çadırda bulunan herkesi öldürür.
Oğlunun ölüm haberini alan Tomris öfkeden çılgına döner ve yemin ederek tüm ordularına saldırma emri verir. Yeminde: “Kana susamış, katil Kiros! Sen oğlumu mertlikle değil, seni de kendinden geçiren üzüm ile yendin. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!” der.
"Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!"
Dedesi Alp Er Tunga’yı da öldüren Perslere kini oğlunun ölümüyle daha da artmıştı. Savaş meydanına kendisi de çıkan Tomris Hatun çetin bir savaş sonucu Acemleri alt etmişti.
Ok atmakta usta olan ve savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan Sakalar, savaş köpeklerine rağmen Persleri bozguna uğratır. Ölenler arasında Pers kralı Büyük Kiros da vardır.
Tomris Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kesik başını kan dolu bir fıçının içine atar. Tomris Hatun, Büyük Kiros'un kafasını kan dolu bir fıçıya atarak "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!" der.