''15 Temmuzu hazırlayan bataklığı kurutmadıktan ve o bataklığın dış desteğini koparmadıktan sonra bu ülkede bu tür kalkışmaları bitirmek mümkün değildir.'' diyen yazarımız Erol Ermiş'ten çarpıcı ifadelerle dolu bir yazı geldi.
''15 Temmuzu Ruhunu Yaşamak/Yaşatmak!'' başlığıyla kaleme aldığı yazısında Ermiş, ''FETÖ'yle yapılan mücadele yine FETÖ eliyle manipule ediliyor... FETÖ ile mücadele ederken doğru ile yanlışı karıştıranlara, özensiz davrananlara da dikkat etmek gerekir... Özellikle yurt dışında, bazı ülkelerde, FETÖ sempatizanlığını kırabilmiş değiliz. Bu ülkeler utanmasalar, FETÖ ile mücadeleyi demokrasi karşıtı mücadele olarak önümüze koyacaklar...'' diyerek dikkat çekici tespitlerde bulundu!
İşte yazarımız Erol Ermiş'in yazısı..
15 Temmuz, bir milletin çıplak elleriyle vesayet odaklarına "dur" dediği, iradesine sahip çıktığı destansı direnişin adıdır. Milletimiz, bir gece sabaha kadar kanı-canı pahasına mücadele etmiş, hainleri ve arkasındaki güçleri yenilgiye uğratmıştır.
15 Temmuz direniş ve zaferinin nesilden nesile aktarılması kadar doğru anlaşılması ve doğru anlatılması da önemlidir. Birçok önemli olay gibi belli günlere hapsedilip günü gelince süslü cümlelerle anılan, sonra da 364 gün boyunca hatırlanmayan bir önemli gün durumuna düşürülmemelidir.
15 Temmuz anmalarından daha önemlisi, 15 Temmuz kalkışmasını yapan ve yaptıran iradenin iyi etüt edilmesidir. 15 Temmuzu hazırlayan bataklığı kurutmadıktan ve o bataklığın dış desteğini koparmadıktan sonra bu ülkede bu tür kalkışmaları bitirmek mümkün değildir.
FETÖ zihniyeti ile mücadele etmek sadece bir grupla mücadeleye indirgenirse, o zihniyetle tam bir mücadele yürütüldüğü iddia edilemez. FETÖ zihniyeti sadece bir gruba has değildir; hem ülkemizde hem de dünyada birçok yapının içinde gizli ya da açık, bu zihniyet kendine yer bulmuştur. Bu gerçek pas geçilirse, Allah korusun, yeni 15 Temmuzlara maruz kalırız.
Fetövarî yapılarla mücadele, emniyet, istihbarat ve askeriyeden ziyade Diyanet ve İlâhiyat Fakültelerinin işi olmalıdır. Askerî yöntemler, bir yere kadar başarılı olur. Zihniyet mücadelesi, sadece güvenlik güçleriyle yapılamaz; yapıldığı takdirde mücadele kısır döngü hâlini alır. 15 Temmuzun üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen bu sahada başarılı çalışmalar yürütüldüğünü söylemek, pek de mümkün değil.