Helal-Haram titizliği
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlara öyle bir zaman gelir ki kişi malı helâlden mi, haramdan mi aldığına hiç aldırmaz."
AÇIKLAMA
İmam Buhârî iki ayrı bab başlığı altında hadise yer verir. Birisi; "Mali nereden kazandığına aldırış etmeyen kimse", diğeri ise, "Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan korkun/sakının ki kurtuluşa eresiniz" âyetidir.
Bu demektir ki hadisimiz, faiz veya faiz şüphesi bulunan ticari muameleler karşısında müslüman insanı ikaz etmektedir. Kaldı ki, Rasûl-i Ekrem; "İnsanlara öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen kimse kalmayacaktır. Faiz ye meyenlere de tozundan isabet edecektir" şeklindeki mucizevî haberle herkesin yüz yüze kalabileceği bu belâ karşısında hassas olunmasını tenbihlemiş bulunmaktadır.
Bu itibarla müslüman müteşebbis, yapmak istediği iş ve muamelenin dinî-fikhî hükmünü (ilmihal) mutlaka öğrenmeli, haramdan veya haram şâibesinden şiddetle kaçınmalı ve rızkını helâl yoldan temin etmelidir. Zira helâl kazanç yolu aramak her Müslümana farzdır. Aksi halde Rasûl-i Ekrem'in,
"...Adam ellerini kaldırarak: Ey Rabbim,
Ey Rabbim! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve hep haramla beslenmiştir Böyle bir adamın duası nasıl kabul edilir?" şeklindeki ciddi ikaz ve
serzeniş ile karşı karşıya gelme tehlikesi vardır.