Tevekkül bereket kaynağıdır
Ömer b. el-Hattab'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Şayet Allah'a hakkıyla tevekkül etmiş olsaydınız, sabahleyin aç gidip akşamleyin tok dönen kuşlar rızıklandırıldığı gibi size de rızık verilirdi." Tevekkül bereket kaynağıdır.
AÇIKLAMA
Müslüman tâcirin Allah'a tevekkül etmesi yani, üzerine düşeni yaptıktan sonra artık kendisi için takdir ve tayin edilen rızkın mutlaka geleceğine inanması ve Allah'a güvenerek rızkını helâl yoldan kazanması gerekir. Yüce Kur'ân'ın, "Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter!" ayetleri, müslüman insanın nasıl bir ruh dünyasına sahip olması gerektiğini beyan eder. Zaten müslüman adam ile ekonomik adam arasındaki temel fark da bu noktada kendini göstermektedir.
Câbir'in Rasûl-i Ekrem'den rivâyet ettiği şu hadis de aynı noktaya işaret etmektedir:
"Ey insanlar, Allah'tan korkun ve (dünyevî-ticârî) talepte mutedil olun! Zira hiçbir kimse (Allah'ın kendisine takdir ettiği) rızkını -gecikmiş olsa bile tastamam elde etmeden ölmeyecektir. O halde Allah'tan korkun ve talepte mudetil olun. Helâl olanı alın, haram
olanı da terkedin!"
Büyük şâir Mehmet Âkif Ersoy'un, dinî-millî duyguları harekete geçiren tevekkül temalı bir şiirini buraya aktarmakta fayda vardır: ob SIA mellbab Allaha dayandım! diye sen çıkma yataktan... Ma'nay-i tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan! Ecdâdını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Uç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şâhid. Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücâhid. Âlemde "tevekkül" demek olsaydı "atâlet"! Mirâs-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet? Çoktan kürenin meş'al-i tevhîdi sönerdi; Kur'an duramaz, nezd-i ilâhiye dönerdi. Eserimizin "Mal mukaddes bir emanettir" başlığını taşıyan ilk hadisinden "Tevekkül bereket kaynağıdır" başlıklı son hadisine kadar Rasûl-i Ekrem'in emir ve tavsiyelerini hayata geçiren birtüccarın Kur'an'da zikr-i cemîl ile yâdedilen Allah dostlarının safında yer alacaklarını umuyoruz. O güzel insanlar şöyle yâdedilmektedir:
"Onlar ne ticaret ne de alışverişin kendilerine Allahı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyanmadığı insanlardır. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar. Çünkü (o günde) Allah, onları yaptıklarının en güzeli ile mükafat landıracak ve lütfundan onlara fazlasıyla verecektir. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.
Ve'l-hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn!