Yetim namına ticaret yapmak
Amr b. Şuayb'ın dedesinden rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) halka bir konuşma yapmış ve şöyle buyurmuştur:
"Dikkat edin, kim malı olan bir yetimin velisi olursa, onun ticaretini yapsın. Onun malını zekatın aşındırmasına bırakmasın!"
AÇIKLAMA
Aynı mânaya gelen şu rivayet de Hz.Omer'in sözü olarak nakledilmiştir: "Yetimlerin mallarında ticaret yapınız ki, zekat o malları yiyip tüketmesin (aşındırmasın)!"
"Yetimin malına yaklaşmayın, ancak rüşdüne erinceye kadar en güzel bir tarzda (onun malını kullanıp geliştirebilirsiniz)" buyuran Rabbimiz özelde yetim, genelde her türlü kul hakkı konusunda kullarından dikkat ve hassa diyet istemektedir.
Kur'ân-ı Kerim'in şu ağır tehdidi de yetimleri istismar eden ve onların mallarına tecavüz eden kimselere yönelik olmuştur:
"Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler, şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir."
"Dini yalan sayan kimdir?" suâline Kur'ân'ın verdiği cevap enteresan olduğu kadar da düşündürücüdür:"O kimsedir ki, yetimi itip kakar, onu azarlar."
İşte, yetimler ve yetim hakları hususunda Yüce Kur'ân'ın bu açık uyarıları karşısında Rasûl-i Ekrem'in ilgili hükümleri gayet titiz bir şekilde hayata geçirdiğini görmekteyiz. O, yetimlere ait malların sadece bekçiliğini yaparak korunmasını emretmekle yetinmemiş, yetimlerin mallarıyla ticaret yapılarak onların üretim ve yatırıma dönüştürülmesini tavsiye etmiştir.
Şüphesiz bu tavsiye, sermaye ve tasarrufları âtıl bırakılmaktan kurtaracak ve piyasanın canlanmasına sebeb olacaktır.