HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Sivas'ın Şarkışla ilçesinde Alevi köyü olarak bilinen Hardal Köyü'nde bulunan tarihi caminin, konak olduğunu iddia ederek Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devriyle ilgili sorular yöneltti. Söz konusu soruların ardından eserin cami olduğu ve konak olmadığı ortaya çıktı. 

EN SON 1653 YILINDA RESTORE EDİLDİ

Sivas Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 18.06.2009 tarih ve 92 sayılı kararıyla tescillenen Hardal Camii’nin 1653 yılında Akkaş oğlu Ahmet tarafından restore edildiği belirtilmektedir. Hardal Köyü'nün Anadolu Selçukluları döneminde kurulduğu, Kadı Burhanettin Devleti denetimine girdiği, Timur’un Anadolu’yu istilası sırasında Yıldırım Bayezid’in oğlu Şehzade Ertuğrul’un askerlerine talim ve konaklama yaptırdığı, 4. Murad’ın İran seferi sırasında ise askeri kışla olarak kullandığı rivayet edilen bir yerleşke olarak biliniyor. Köyde yıllara meydan okuyan, beden duvarlarının yarısı ve üst örtüsü tamamen yıkılmış, duvarları kesme taşlarla çevrili, derinlemesine dikdörtgen planlı ve içerisindeki ahşaplar hesap edildiğinde ahşap direkli, ahşap tavanlı olduğu düşünülen caminin Selçuklu mimarisine uygun olarak yapıldığı belirtiliyor. 

HDP'li vekil Kenanoğlu'nun aksine sanat tarihçisi Prof. Dr. İrfan Yıldız'ın çevirisine göre caminin girişindeki kitabede;

''Şefaat Matlabu niku rahmet.

Bina-ı camiin tecdidi asarı Akkaşzade Ahmed.

Dedi hem üçler yediler kırklarla tarihi,

Erişip lütfü rabbani dü cihanda ey ahi.''

ifadeleri yer almaktadır.

CAMİ 15. YÜZYILDA YAPILDI

Osmanlı alfabesinden Latin alfabesine çevrilen kitabeyi tercüme eden Yıldız, ''Şefaat isteği eserleri iyi rahmettir. Cami binası Akkaş oğlu Ahmet tarafından yenilenmiştir. Üçler yediler kırklarla şöyle dedim. Ey kardeş Allah'ın lütfu iki dünyada da ulaşır. Kitabenin caminin tamir kitabesi olduğu ikinci mısradaki 'binai camiin tecdidi' ifadesinden net olarak anlaşılmaktadır. Üçüncü mısrada yer alan “üçler, yediler,  kırklarla”  ifadesi bir sonraki mısrada geçen kelimelerin ebced karşılığı bulunan rakam (3+7+40= 50) sayısının eklenmesi içindir. Son mısradaki “İrişüb lutf-ı  Rabbânî  dû-cihânda  ey  âhi”  cümlesinin  ebcedle  karşılığı  1613  tarihini vermektedir. Bu rakama “üçler, yediler, kırklarla” ifadesinin işaret ettiği 50 rakamı da eklendiğinde bu tamirin 1653’de gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Kitabeden  anlaşıldığı gibi cami  1653 yılında onarılmıştır. Bu bize caminin 1653 yılından önce inşa edildiğini göstermektedir. Buradan hareketle yapının 15. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir.'' ifadelerini kullandı.

'ESKİ KONAK CAMİ YAPILIP, ALEVİLER ASİMİLE EDİLİYOR' İDDİASI

Dilipak'tan, aşı zorunluluğuna 'HAYIR' diyenlere çağrı! Meydanlara Bekliyoruz...
Dilipak'tan, aşı zorunluluğuna 'HAYIR' diyenlere çağrı! Meydanlara Bekliyoruz...
İçeriği Görüntüle

Sosyal medyada yayınladığı videoyla da girişimin durdurulması gerektiğini ifade eden Kenanoğlu, Ersoy'a şu ifadeleri kullandı: "Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bu yerleşim bölgesinde yer alan söz konusu binanın tarihi geçmişi arkeologlar/bilim insanları tarafından araştırılmış mıdır? Yüzyıllardır Alevi yerleşim yeri olan, türbe, aşıklar, ozanlar, türbeler, tekkeler diyarı olan ve Hardal köylüleri tarafından Akkaşoğlu Konağı denilen (yalnızca Konak olarak da anılır) ancak ne amaçla kullanıldığı tam olarak bilinmeyen bu binanın cami olduğuna nasıl karar verilmektedir? Yazıtlarında dahi Alevi öğretilerinden izler bulunan, yine yüzyıllardır Alevilerin yerleşim yeri olan bir bölgede bulunan ve geçmişi belki de binlerce yıl öncesine dayanan bu çok eski yapıtın cami olarak restore edilmesinde ısrar edilmesinin gerekçesi nedir? Mülkiyeti Hardal köyüne ait olan 141 ada 1 parselde kayıtlı söz konusu taşınmazın Hardal Köylülerinin itirazına rağmen, bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmesinde neden ısrar edilmektedir? Alevi kurumlarının, Alevi köylerine cami yapılması girişimlerinin Alevilerin asimilasyonuna yol açtığını belirtikleri halde, bu devir işlemi ve akabinde cami restorasyonunun da bu asimilasyona hizmet edeceğinin bilinmesi ve köylülerin itirazına rağmen eski bir konağın cami olarak restore edilmesinde neden ısrar edilmektedir?"

Habervakti