46 yılın ardından bir bölümü 8 Ekim’de açılan Kapalı Maraş’a giden Kıbrıs Din Görevlileri Sendikası (Din Gör-Sen) Genel Başkanı Süleyman Çakır, Din Görevlileri Derneği (Din Gör-Der) Başkanı Gökhan İnik ve beraberindeki heyet, Maraş Bilal Ağa Mescidi’nde 46 yıl sonra ilk ezanı okudular. Kapalı Maraş’ta 46 yıl sonra ilk ezanı okuyan Din Gör-Sen Genel Başkanı Süleyman Çakır, duygularını şöyle dile getirdi:
2. Barış harekatı etkisi yapacak
“Kıbrıs Türk halkı hiçbir zaman masadan kaçan taraf olmamıştır ancak 46 yıl sonra artık sadece bekleyen taraf da olmayacaktır. Maraş’ın açılımıyla bu mesaj çok net olarak verilmiştir. Maraş açılımı ikinci bir 1974 barış harekatı etkisi yapacağına inancımız tamdır. Bu bağlamda alınan kararı ve bu kararı uygulayanları canı gönülden tebrik ediyorum. Kapalı Maraş’ın ezan sesine ihtiyacı vardı. Biz de Kapalı Maraş’ta 46 yıl sonra ilk ezanı okuduk. Rabbimize hamdolsun. Uzun yıllardır mescide girilmediği için sadece ezan okuyabildik, namaz kılamadık ama mescidin namaz kılmaya hazır edileceği sözünü de yetkililerden aldık.”
Heyecan ve umut verdi
Maraş’ın yeniden açılmasının heyecan ve ümit verdiğini belirten Çakır, şöyle devam etti: “Yıllarca barış için bir ver-al sürecinde kullanılmak üzere kapalı tutulan Maraş’ın kullanıma açılmaması kararı ciddiyetle uygulanmıştır. 46 yılda Kıbrıs Türk Halkı çok net görmüştür ki, Rum kesiminin amacı barış değildir. Amaçları; görüşmelere devam eder görünerek uluslararası kamuoyundan destek almak, Kıbrıs’ta bulunan tüm kaynakları tek taraflı olarak kullanmak ve Türk Halkını kaderiyle baş başa bırakmaktır. 2004 Annan planı döneminde güçlü bir ‘evetle’ barışa duyduğu özlemi çok net ortaya koyan Türk halkına karşı verilen hiçbir söz tutulmamış ve çözümü desteklemeyen Rum Kesimi güçlü bir hayra rağmen uluslararası toplum tarafından ödüllendirilmiş ve AB’nin parçası haline getirilmiştir. Ayrıca, Türk halkının 2004 yılında attığı olumlu adıma rağmen her ortamdan dışlanmaya devam edilmesi 16 yıldır devam etmektedir.
Maraş bize emanet vakıf malıdır
“Tüm bunlar bize göstermektedir ki yıllardır bir parçası olmaya çalıştığımız uluslararası toplum hiçbir zaman tarafsız olmamıştır. Tüm bu şartlar altında değerlendirdiğimizde, büyük bir kısmı vakıf malı olan Maraş’ın açılımı son derece anlamlı ve yerinde bir karardır. Uluslararası kamuoyuna çözümün gerekliliğini hatırlatmak, çözümsüzlüğün devam etmesiyle ve geçen 46 yılda her toplumda olduğu gibi Kıbrıs Türk Halkının da beklenti ve taleplerinin değiştiğini ve kendince yeni adımlar ve kararlar alabileceğini göstermek önem arz etmektedir.”
(Yeni Akit)
