İlahiyatçı yazar Şevki Yılmaz yazısında, Ramazan-ı Şerif'te Kurân-ı Kerim'in önemine bir kez daha vurgu yaptı, "Onbir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif’e her sene ‘’Hoş Geldin’’ diyoruz da, Kur’an-ı Kerim ‘e ne zaman ‘’Hoş Geldin’’ diyeceğiz!?" dedi.
İşte o yazı:
....
Onbir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif’e her sene ‘’Hoş Geldin’’ diyoruz da, Kur’an-ı Kerim ‘e ne zaman ‘’Hoş Geldin’’ diyeceğiz!?
Ramazan-ı Şerif ayına üstünlük veren ve otuz günlük oruçlarımızı üç yüz altmış beş günlük oruçtan üstün kılan anayasamız Kur’an-ı Kerim’dir! Ramazan-ı Şerif, Kur’an-ı Kerim’in bize emanet edildiği aydır!
Kadir Gecesi’ni, ‘’bin aydan hayırlı’’ kılan da anayasamız Kur’an-ı Kerim’dir!
‘’Ölçü’’ ve ‘’paha biçilmez kıymet’’ manasına gelen (Leylet’ül Kadr) Kadir, Kur’an-ı Kerim’in iniş gayesini tek kelimeyle özetlemektedir! Kur’an-ı Kerim, Allah’ın (cc) üzerimizdeki sayısız nimetlerinin en kıymetlisi ve paha biçilmez hediyesidir!
İnsan ve akıl sahibi olma nimetlerinden de üstün, en büyük nimet Kur’an-ı Kerim’dir!
Kur’an-ı Kerim, ölçü ve ilke kitabımızdır!
Hayatımızın oksijeni ve ilmi, ticari, siyasi, hukuki ve ahlaki tüm ölçülerimizin kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir!
Kur’an-ı Kerim anayasamız, Sünnet ise anayasamıza uyum yasaları olan hukukumuzdur!
Kur’an-ı Kerim, Sünnet-i Seniyye, Salih Ulema’nın icması, kıyas ve ictihadı tüm kanunlarımızın temel dayanağıdır! Eşyaların ustasını bilen insanoğlu kendi yegane ustası ve sanatkarı; yaratıcımız ve yaşatıcımız Allah’ımızın yöneticilik sıfatını unutarak terkettik!
Ve büyük günahlarımız için şefaat dileyecek olan Sevgili Peygamberimizin (sav) “ … Ve Peygamber, ya Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur’an’ı ihmal etti, terkedilmiş bir hale getirdi’’ (Furkan 30) ifadeleriyle şikâyet ettiği toplumlardan olduk!