25 Mart 1975 Orta Doğu'da dengelerin yeniden belirlendiği bir dönemde Suudi Arabistan Kralı Faysal suikast sonucu hayatını kaybetti. Ve Orta Doğu'da dengeler yeniden değişti.
KRAL FAYSAL SUKASTI NASIL GERÇEKLEŞTİ
Kral Faysal, 25 Mart 1975’te sarayında suikasta uğrar. Yeğeni Faysal bin Musaid, halkıyla bir arada olan Kral Faysal’ı kutlama bahanesi ile yanına sokularak tabanca ile iki el ateş eder, Kral’ı çenesinden ve kulağından vurur. Ağır yaralanan Kral Faysal hastaneye kaldırılır. Ancak hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz. Suikastı gerçekleştiren Faysal bin Musaid o dönem Amerika’dan yeni gelmiştir. İlk günlerde hükümet tarafından akli dengesinin bozuk olduğu yönünde açıklamalar yapılır. Sonrasında hastanede yapılan muayenede yeğen Faysal’ın akli dengesinin bozuk olmadığı tespit edilir. Yargılaması yapılan Faysal bin Musaid idam cezasına çarptırılır. Kral Faysal, son nefesini vermeden önce yeğeninin kısas edilmemesini ve bağışlanmasını vasiyet etmiş olmasına rağmen, halkın yoğun tepkisi nedeniyle katil Faysal bin Musaid yargılanarak Riyad’da idam edilir. Cezanın infazı 18 Haziran'da Riyad meydanında gerçekleştirilir.
KRAL FAYSAL NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
6 Ekim 1973 tarihinde Suriye ve Mısır kuvvetleri İsrail’e saldırarak Yom Kippur Savaşı'nı başlatırlar. Mısır-Suriye İttifakının İsrail’e savaş açması üzerine Amerika başta olmak üzere diğer Batılı ülkeler geçmişte yaptıkları gibi İsrail’in yanında yer aldılar. Batılı ülkelerinin bu dayanışmasına karşı Arap ülkelerinin elindeki en büyük kozlardan biri petroldür. Çok geçmeden Kral Faysal’ın önderliğinde Arap ülkeleri Batı ülkelerine petrol ambargosu başlatırlar. Ambargoyla beraber uluslararası çapta büyük bir enerji krizi baş gösterir. Batı dünyası Kral Faysal'ın iktidarından rahatsızdır ve kralı devirmek ister. Kendilerine engel olarak gördükleri krala karşı taht oyunlarının kullanan batılı ülkeler kısa sürede amacına ulaştı.
Loading...
KUDÜS'Ü KURTARMAK İSTEYEN KRAL FAYSAL'IN TARİHİ CİHAT ÇAĞRISI
Kral Faysal, yaptığı konuşmada "cihat" çağrısında bulunarak şunları söyler:
“Kardeşlerim! Neden bekliyoruz? Dünyanın vicdana gelmesini mi bekliyoruz? Nerededir ki dünyanın vicdanı? Mukaddes Kudüs’ü Şerif sizi çağırıyor. Kendisini kurtarmanızı bekliyor. Neden korkuyoruz? Ölümden mi korkuyoruz?
Allah yolunda cihad ederek ölmekten şerefli ve daha faziletli ölüm var mı? Ey kardeşlerim, bizim istediğimiz İslam Milliyeti ve İslami uyanıştır. Milliyetçilik, ırkçılık veya bloklaşma değildir arzumuz. Çağrımız İslami çağrıdır. Allah yolunda cihad etmeyedir çağrımız.
Dinimiz, inancımız, mukaddesatımız ve harimi İslâm içindir çağrımız. Ne zaman ki hatırlasam Haremi Şerifimiz (Kudüs) ve mukaddesatımız işgal ve tecavüz altındadır ve aşağılanmaktadır ve orada günahla Allah’a isyan ve ahlaki çöküntüler sergilenmektedir; işte o zaman Allah’a halisane yalvarıyorum, eğer bana cihad etmek ve mukaddes topraklarımızı kurtarmak nasip olmayacaksa, beni bu dünyada bir an bile yaşatma.”
KRAL FAYSAL'IN TARİHE GEÇEN SÖZLERİ
Kralı Faysal, petrol ambargosunu başlatırken tarihe geçecek şu cümleleri sarf eder: "Biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşadık; yine öyle yaşayacağız!"