4. Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi'nde görev alan Prof. Dr. Osman Çakmak, kongreden çıkan sonuçları okuyucularıyla paylaştı.
İşte Çakmak'ın söz konusu yazısı:
Bilim ve Yaratılış Kongresinden çıkan sonuç: Okullar ve ders itapları ateist tanrıların kürsüleri olmaktan kurtarılmalı; bilim dinsizliğe alet edilmemeli
Geçen hafta ülkemiz Milli Eğitimi için çok büyük değere haiz çok önemli bir Kongreye şahit olduk: 4. Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi. Bu sene dördüncüsü yapılan b kongre Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin (DPÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kongrede hem sunum ve hem de oturum başkanlığı görevlerim vardı.
Yerli ve yabancı 85 bilim adamının katıldığı Kongreye, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş açılışa video mesaj gönderdi. Diyanet İşleri Başkanlığı, TÜGVA, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti Hayrat Vakfı ve Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı gibi bir çok kuruluş destek verdi. Kongrenin açılışına Kütahya Valisi Ali Çelik, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğg. Necati Gündüz ve Kütahya Müftüsü Hüseyin Demirtaş katıldı. Mehmet Görmez ve Nevzat Tarhan hoca ise çağrılı tebliğler sunan katılımcılardandı.
Bu toplantıların bu aşamaya gelmesinde şüphesiz en büyük bir emek Adem Tatlı hocaya ait. Adem hoca ile birlikte 30 bilim adamının katkıları ile “Bilim Işığında Yaratılış Kitabı” nın baskıya hazırlanmasında birlikte çalışmalarımız olmuştu. Bilimler Işığında Yaratılış kitabı Üsküdar Üniversitesi yayını olarak neşredildi. Bu çabalar, Bilim Işığında Yaratılış Kongreleri doğurdu ve etki sahasını genişletti.
Ders kitaplarındaki yaratılış konularındaki yazılarından dolayı 28 şubat YÖK idaresi Adem Tatlı hocayı görevden almıştı. 28 Şubat sürecinde YÖK’ün hışmına uğrayanlardan birisi de bendim. YÖK’den gelen soruşturma isteği üzerine Üniversite Rektörlüğünce soruşturmalar geçirmiştim. Popüler bilim yazılarımdaki “yaratılış” ve tevhide dair muhteva bahane edilerek soruşturmaya tabi olmuştum. Aynı zamanda o günlerde YÖK ve Rektörlerin demokratik olmayan tutumlarına karşı eleştirel yazılarım rahatsızlık veriyordu. Soruşturma sonucu bazı idari görevlerim üzerimden alınmıştı.
Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da Amerika’da bir çok bilim adamı benzer nedenlerle taciz edilmektedir. Yaratılışa dair bilimsel çalışmalar yapmaları halinde görevlerinden hatta akademik ünvanlarından olmaktadır.
Tüm bunlar, Evrimci ve ateist anlayışların bilimi ne kadar ağır bir tahakküm altında tuttuğunu göstermektedir. Evrimi ima eden basit çalışmalar bile kendilerince saygın ilan edilen dergilerde zaman geçirilmeden yayınlanmaktadır. Halbuki yaratılışa dair bilimsel çalışmalara sürekli ambargo konulmaktadır.
Tevhide ve Yaratılışa dair konuların geniş bir şekilde bilimsel platformlarda ele alınmış olması sadece ülkemizde değil, dünya üzerinde yaygın bilimin ateist ve mataryalist ideolojiye alet edilmesine karşı şuur oluşturacak “özgürleştirme Çabaları” olarak önem taşıyor. Bilim, materyalizmin malı olarak görüldüğünden ve inançsızlığa alet edildiğinden, okul kitaplarından başlamak üzere her türlü yazılı, sesli ve görüntülü yayın, yaratılışı ve hadiseleri tabiat/tesadüf/kendi kendine oluşa veren bir nazarla kâinata bakmaya şartlandırmaktadır.